ölüm tanrısı tarafından sürüldüğüm bu çöl....
bitmeyen gün batımları ve doğumları..
karanlık.aydınlık.karanlık.aydınlık.karanlık..
insanlık,en büyük paradoksu,yaşamın devamını gözden kaçırmış.
günbatımında karşıma çıkan çıplak dişi,uyuttuğum cinsel duygularımı uyandırmak için çaba bile harcamadı.onu bu yüzden sevmiştim.
aslında onu hiç sevmedim.
o hiçbir zaman var olmadı...

1 Ekim 2008 Çarşamba

it's a nihilist dream come true

Dün gece hiç izlemediğim bir filmi gördüm rüyamda.. Hiç dinlemediğim bir şarkıyla akıp geçti beynimden. Siyah beyaz bir filmdi yaşamım gibi..
hiç görmediğim şehirlere götürdü beni..
hiç görmediğim insanlarla tanıştım aynı rüyada ve benim hiç yemediğim yemekleri yedik birlikte tanıştığım ama tanımadığım insanlarla..
hiç kullanmadığım uyusturucuları kullandım o hiç gitmediğim yerde tanımadığım insanlarla birlikte.
hiç hayalini bile kurmadığım galaksilere yükseldim aslında hiç kullanmadığım uyusturucuları kullanarak hiç tanımadığım insanlarla birlikte.
hiç hayalini bile kurmadağım galaksilerde asla sevemeyeceğim bir kız sevdim.
asla sevemeyeceğim kızı terk ettim asla hayalini bile kurmadığım galaksilerin birinden ayrılırken tanıstığım ama tanımadığım insanlarla...

izlemediğim film bittiğinde ve hiç duymadığım şarkı durduğunda, asla gerçekleşmemiş olan uykumdan uyandım.
ve aynaya baktığımda, gerçek olmadığımı gördüm, yüzüm yerine arkamdaki duvarı gösteren asla var olmamış olan aynada.