ölüm tanrısı tarafından sürüldüğüm bu çöl....
bitmeyen gün batımları ve doğumları..
karanlık.aydınlık.karanlık.aydınlık.karanlık..
insanlık,en büyük paradoksu,yaşamın devamını gözden kaçırmış.
günbatımında karşıma çıkan çıplak dişi,uyuttuğum cinsel duygularımı uyandırmak için çaba bile harcamadı.onu bu yüzden sevmiştim.
aslında onu hiç sevmedim.
o hiçbir zaman var olmadı...

9 Haziran 2008 Pazartesi

YOK

korkuyla kapatılan hissiz bedenlerimiz, klostrofobik bir aşkla şiddetin dogmatik yüzünü deniyoruz bu zavallı odada. cesetlerimizin ırzına geçerken kasıklarımız, zevkin mahrur yüzünde yanlızlığı tadıyoruz.

küçük bir çocuktum ben,hayata gülümseyen. vahşetti bana sevgisini veren. elime bıçağı verip de bana öldür diyen.

duyguları öldürdüğünde, uyanıklıkla uyku arasında geçmiş bir kaç bin yıl gördü ruhun o saf ve temiz çirkinliği.

sen benim oğlum isa değilsin dedi şeytan bana. fakat seni oğlumdan çok seviyorum. o öğrenemedi öğrettiklerimi, karanlık tarafı seçti, sevgiye, umuda bağladı düşüncelerini.

Hiç yorum yok: