ölüm tanrısı tarafından sürüldüğüm bu çöl....
bitmeyen gün batımları ve doğumları..
karanlık.aydınlık.karanlık.aydınlık.karanlık..
insanlık,en büyük paradoksu,yaşamın devamını gözden kaçırmış.
günbatımında karşıma çıkan çıplak dişi,uyuttuğum cinsel duygularımı uyandırmak için çaba bile harcamadı.onu bu yüzden sevmiştim.
aslında onu hiç sevmedim.
o hiçbir zaman var olmadı...

13 Ocak 2009 Salı

if there was a love, it would be in the atomic bomb

ben bir gazım.Bu insanlar birazdan içinde bulundukları odada beni içlerine çekmek zorunda kalacaklar.Ve hepsi teker teker ölecekler.Benim umurumda değil.Ne insanlar ne hayvanlar ne bitkiler ne de beni yaratanlar..Ben sadece kapılar açıldığında dışarı çıkarım.Dışarı çıkar ve insanları öldürürüm.Herhangi bir duyguya sahip değilim.

Aslında bir takım duygulara sahibim.İnsanlar yavaş yavaş ölürken ve ben ciğerlerinde dolaşırken,zevk alırım.Onlar yerde hala debelenirken, ben odanın içinde zafer turları atar, zevk sarhoşluğu yaşarım.

Ben hazırım.Tüm canlılığı yok etmek için bekliyorum.İnsanlar beni kullandıklarını sanıyorlar.Ama aslında ben onları kullanıyorum

Hiç yorum yok: