ölüm tanrısı tarafından sürüldüğüm bu çöl....
bitmeyen gün batımları ve doğumları..
karanlık.aydınlık.karanlık.aydınlık.karanlık..
insanlık,en büyük paradoksu,yaşamın devamını gözden kaçırmış.
günbatımında karşıma çıkan çıplak dişi,uyuttuğum cinsel duygularımı uyandırmak için çaba bile harcamadı.onu bu yüzden sevmiştim.
aslında onu hiç sevmedim.
o hiçbir zaman var olmadı...

13 Eylül 2009 Pazar

SONA YAKLASIYORUM

Bugun yine bir trafik kazası geçirdim. Ve sona iyice yaklaştığımı hissettim. Tanrı artık beni yanına çağırıyor. Daha fazla burda kalmamı istemiyor.

Salem ciğerlerimi tüketiyor.Ölüme biraz daha yaklaştırıyor.

Devletin uzay maymunu olduğumu düşünüyorum. Ne yaparsam yapayım onların amacına hizmet ediyorum.

Geçenlerde kalçamdan bıçaklandım ve ölesiye dövüldüm. Sonra ayağa kalktım ve hastaneye gittim. Hastanede kendimden geçtim 8 saat sonra uyandım. Önce yürümeyi beceremedim. Sonra yavaş yavaş başardım. Eve gittim, kendimi sevgilimin kollarına bıraktım yavaşça. Beni öpmeye çalışıyordu ama ben onu geri ittim. Dokunduğu her yerimden acı fışkırıyordu.

Ondan önce motordan düştüm. Kolumda büyük bir yara izi kaldı

Dövüldükten sonra sonsuza kadar aptal kalacağımı düşündüm. Beynime 30 tekme yemiştim. İlk bir hafta hiç bir şeye konsantre olamadım. Kitap okuyamadım, doors bile dinleyemedim yarıda kestim, kapattım.

Hiç yorum yok: