ölüm tanrısı tarafından sürüldüğüm bu çöl....
bitmeyen gün batımları ve doğumları..
karanlık.aydınlık.karanlık.aydınlık.karanlık..
insanlık,en büyük paradoksu,yaşamın devamını gözden kaçırmış.
günbatımında karşıma çıkan çıplak dişi,uyuttuğum cinsel duygularımı uyandırmak için çaba bile harcamadı.onu bu yüzden sevmiştim.
aslında onu hiç sevmedim.
o hiçbir zaman var olmadı...

24 Kasım 2009 Salı

boşlukta ağlamak

güneşi bekliyorum
güneş
dışarı çık
karanlıkla örtülmüş bedenlerimize ışılda
yürüdüğümüz boşlukları ısıt
bekliyorum
ki gelip anlat bana gerçeği
güneşi beklerken
karanlıkta çürümüşüm
farkım kalmamış ki benim
buzdolabında oluşmuş yeni yaşam formlarından
battaniyemin altında sıkıştım
sigarayı yakmaya çalışırken kendimi yaktım
vücudumda binlerce sigara yanığı
o zaman doluşalım aptallar gemisine
ağlayalım yeni doğmuş çocuklar gibi
uzaklaşalım gökyüzüne
yediğimiz mantarlar jilet olsun
midemizi parçalasın
rengarenk bir dünyada ölelim

Hiç yorum yok: