ölüm tanrısı tarafından sürüldüğüm bu çöl....
bitmeyen gün batımları ve doğumları..
karanlık.aydınlık.karanlık.aydınlık.karanlık..
insanlık,en büyük paradoksu,yaşamın devamını gözden kaçırmış.
günbatımında karşıma çıkan çıplak dişi,uyuttuğum cinsel duygularımı uyandırmak için çaba bile harcamadı.onu bu yüzden sevmiştim.
aslında onu hiç sevmedim.
o hiçbir zaman var olmadı...

19 Kasım 2009 Perşembe

rastgele

yalanların
ya da gerçeği yok eden mırıldanmaların
cüceler şehrinin gökdelenleri
anlamsız  sözleri
kırılgan, plastik ruhun güzelliği
kendi kendine açılıp kapanan kapıların
arkasında kalan küçük bir şizofreni
kaç kere vurduğumu hatırlamıyorum
çıkmak isterken yukarı
altında üstünde
aslında beynimin içinde
sen ve non rem zamanı gördüğüm tanrıça
rüzgarın uğultusunda kaybolan santur tınıları
ve bir yaz gecesi karşıma çıkan buzdan kadın
dokunduğumda kırıldın
dokunamayacak kadar yanlızdın
işgal sonrası yıkılan heykellerin altında kaldım
ve öldüm.

Hiç yorum yok: